Giriş
İnsanlarla aramızdaki fiziksel mesafelerde olduğu gibi kültürel yönden etrafımızı saran mekansal ve zamansal birçok mesafe vardır. Antropolog Edward Hall, Proxemic Teorisini ortaya attığı The Hidden Dimension (1966) isimli kitabında işte bu mesafeleri tanımlar.

Proxemic teorisi, günlük yaşamda etkileşim içinde olan insanların paylaştıkları ölçülebilir alanların onlar üzerindeki bir araştırmasıdır. Hall bu teoriyi geliştirirken paylaşılan ortak alanlara göre insanların mesafe algılarını inceler.
Mesafeler üzerine
İnsanların vücudunun etrafında kendi kişisel alanları olarak korudukları belli bir boşluk vardır. Hall, bu alanı insanı içine alan bir hava kabarcığı olarak tanımlar. Bu boşluğun büyüklüğü kişinin yetiştiği bölgedeki nüfus yoğunluğuyla ilişkilidir. Yani kalabalığa alışkın bir kültürden gelen kişi ile daha geniş alanlara ihtiyaç duyan farklı bir kültürden gelen kişinin korumayı istediği mesafe farklıdır. Sosyal statü de kişinin koruma ihtiyacı duyduğu mesafeyi etkileyebilir. Ayrıca yaş ve cinsiyetin de içinde yaşanılan kültürün getirdiği ölçütlere göre mesafeler üzerinde etkisinin olduğunu söyleyebiliriz.